Bu internet sitesi, Türkiye’deki okuyucular için hazırlanmıştır. Başka bir ülkenin internet sitesini görüntülemek isterseniz, lütfen
Bu internet sitesi, Türkiye’deki okuyucular için hazırlanmıştır. Başka bir ülkenin internet sitesini görüntülemek isterseniz, lütfen ülkenizi seçiniz

DANIEL

DANIEL

Tüm Paylaşılan Anlar

DANIEL

İBH Yolculuğum

Unutmayın: Kronik bir hastalığınız olsa da başka insanların yapabildiği normal şeyleri hala başarabilirsiniz.

İnflamatuvar Barsak (Bağırsak) Hastalığı tanısı konulması

Yedi yıl önce, 21 yaşındayken bana İnflamatuvar Barsak (Bağırsak) Hastalığı tanısı konuldu. Belirtilerim bu tarihten bir yıl önce başladı; ishal oldum ve dışkımda kan vardı. Ama bunun ne olduğunu bilmiyordum ve üzerinde çok fazla düşünmedim. Belirtilerim gittikçe kötüleşti ve tanı konulmadan önce tuvalete her saat başı gidiyordum, o kadar yorgun oluyordum ki yataktan çıkamıyordum.

Önce, doktor bir infeksiyonum olduğunu sandı. Ancak üç hafta sonra hala devam edince hastaneye yatırıldım. Kolonoskopimde hastalığın ülseratif kolit olduğunu buldular. Tedaviye başlasam da karnımda daha şiddetli sancılar ve kramplar yaşamaya başladım. Sonunda, doktorlar biyolojik bir tedaviye başladı ve durumumun iyileşmesi için 24 saatim olduğunu, aksi takdirde ameliyat olmam gerektiğini söyledi. Neyse ki yeni ilaç 12-18 saat arasında işe yaradı ve ameliyattan vazgeçtiler.

Tanıdan sonra

Sanırım annem, hastalığımın tanısı hakkında benden daha fazla korkmuştu. Başlarda neler olduğunun pek farkında değildim ve gerçekten zayıftım, sürekli uyuyakalıyordum. Birkaç hafta sonra, İnflamatuvar Barsak (Bağırsak) Hastalıklarının kronik bir hastalık olduğunu ve alevlenmelerimin olacağını anlamaya başladım. Ama bunların ne sıklıkta oluşacaklarını veya ne kadar kötü olabileceklerini bilemeyecektim. O zaman anladım ki işlerim, ilişkilerim, okulum ve tatillerim için hastalığımı hesaba katmam gerekiyordu.

Kendime bazı hedefler koymaya başladım. Tanımın konulduğu zaman bir yüzme takımının baş antrenörüydüm ve aynı zamanda fizyoterapist olmak için de okuyordum. Tanıdan sonra işimi bırakmam ve sadece derslerime odaklanmam gerekti. Şanslıyım çünkü Danimarka’da olduğum için İnflamatuvar Barsak Hastaları okurken ek destek alıyorlar. Böylece ben de fizyoterapist olmaya gerçekten odaklanabildim.

Diğer hedefim 30 yaşıma gelmeden maraton koşabilmekti. Bu hedefe neredeyse bana tanı konulduğu an karar verdim. Kuvvetlenmek ve hedefime yaklaşmak için hastanede her gün birkaç basamak çıkıyordum.

İnflamatuvar Barsak (Bağırsak) Hastalığım ile yaşamak

Egzersiz ve diyet, tanı konulduktan sonra yaptığım en büyük değişikliklerdi. Hastaneden eve çıkar çıkmaz hemen egzersize başladım. Çok halsiz olduğum için kendime bakamadım bu nedenle altı hafta ailemle yaşadım. Her gün evin etrafında bir tur atıyordum, güçlendikçe bahçenin de etrafında tur atmaya başladım. Kuvvetimi toplamam biraz zaman aldı; her egzersizden sonra kendime gelmem için tekrar yatmam gerekiyordu. Ama denemeye devam ettim ve üç veya dört ay sonra 4-5 kilometre koşabiliyordum. Forma girmeye çok odaklanmıştım.

Beslenmeme de önem verdim. Yediğim bir şey beni kötü hissettirdiğinde bunu dikkate alıyordum. Kaçınmam gereken ve yiyebileceğim yiyeceklerin bir listesini yaptım.

Başlarda gelecek konusunda çok güvensiz hissediyordum. Hasta derneklerinde aradığımı bulamıyordum. Doktorlar herhangi bir tahminde bulunamıyordu, böylece fazlasıyla tek başıma kaldım. İnternette birçok şey okudum ama bu beni daha depresif yaptı, bu nedenle bundan vazgeçtim. Bunun birlikte yaşamam gereken bir hastalık olduğuna karar verdim ve kendime nasıl bakacağımı anlamaya çalıştım.

O zamandan beri geleceğe daha güvenle bakıyorum. Benim için asıl değişen belirtilerim hakkındaki farkındalığımdı. Son yedi yıldır, yılda 1-2 alevlenmem oldu. Ama her zaman belirtileri hissettiğim gün doktorumla irtibata geçtim.

Destek almak

Hasta dernekleri yoluyla oluşturduğum sosyal iletişim yararlı oldu, böylece neler yaşadığımı bilen birileri hayatıma girmiş oldu. Arkadaşlarım ve ailem anlamaya çalışabilirler ama benim yaşadığım durumun ne olduğunu bilemezler. Aldığım en iyi kararlardan biri hasta derneklerine katılmaktı; orada gerçekten konuşabileceğim insanlardan oluşan bir çevre buldum.

Sosyal bir çevreye sahip olmayı oldukça önemli buluyorum. Bu sayede hastalığımı düşünmeden konuşma imkânım oluyor. Arkadaşlarımla sadece dünyada olup bitenleri ve günlük şeyleri konuşuyoruz.

İlaçlarımı almak

İlaçlarımı genellikle akşam yemeğinden önce alırım. Dışarıdaysam, telefonumun hatırlatıcı alarmını ayarlarım. Bazen unuttuğum oluyor ve elbette her gün ilaç almak bazen beni sinir ediyor. Ama kendimi bu gibi durumlara hazırlamayı öğrendim.

İlaçlarımın yan etkileri beni hala etkiliyor. Baş ağrısının üstesinden gelmek, onun ialçların bir yan etkisi olduğunu bilmek ve bu yüzden size hastalığınızı hatırlatması daha da zor olabiliyor. Ama yan etkiler gelip geçiyor ve ben de onlarla yaşamaya çalışıyorum. Bunun bir yan etki olduğunu biliyorum ve en önemli olan şey de geçecek olması.

Dönüm noktalarım

Maraton koşmak İnflamatuvar Barsak (Bağırsak) Hastalığımın önemli bir dönüm noktasıydı. 30 yaşıma gelmeden önce bir maratonda koşmak istiyordum ve bunu beş yıl önce başardım.

Harika bir duyguydu. Bir yıl boyunca bu deneyimin mutluluğunu yaşadım.

Maraton için antrenman yapmaya hastanede başladım. Sadece altı basamak çıkıp altı basamak iniyor, sonra da birkaç saat kadar uyuyordum ve bu böyle sürüp gidiyordu. Ailemin evine geldiğimde kuvvet toplamak için evin ve bahçenin çevresinde yürüyordum. Üç-dört ay sonra ise artık epey mesafe koşabiliyordum.

Ancak koşmaya başladıktan üç ay sonra bir alevlenmem oldu ve bu beni 2,5 ay hareketsiz bıraktı. Düzeldikten sonra tekrar koşmaya başladım ama çok çok yavaştım. Bütün yaşlılar beni geçiyordu ve başlarda bu oldukça ağır geldi. Ama denemeye devam ettim.

Sonunda 2009 yazında ilk yarı maratonumu yaşadığım şehirde koştum. Ergenlik yaşlarımdan beri hırslı bir yüzücüydüm ve sanırım bu benim her seferinde tek şeye odaklanmama yardımcı oldu. Aynı şeyi koşuyla da yaptım. Odaklanmaya ve başka şeylerin beni etkilemesine izin vermemeye çalıştım. Tabii ki bazı şeylerden ödün vermem gerekti: beslenmeme dikkat etmek zorundaydım ve hiç kimseyle çıkmadım. Ama iki veya üç yıllık bir fedakârlığın yararını sonraki 10-15 yıl boyunca göreceğimi hissettim.

Koşmaya devam ettim ve 2010 Ekim’de ilk tam maratonumu koştum!

Koşmak, bedenimin kontrolünü kazanmama yardım etti. İnflamatuvar Barsak Hastalığınız olduğunda, sanki vücudunuz kendi kendini kontrol ediyormuşçasına kendinizi bedeninizin dışında hissedersiniz. Kontrolü yeniden kazanmak benim için gerçekten önemliydi ve beni o zamanlar tekrar motive eden buydu.

Hayatımdaki önemli anlardan bir diğeri ciddi bir ilişkim olmasıydı. İnflamatuvar Barsak Hastalıkları ile ilgili birçok tabu vardır. Ben de kronik bir hastalığın bir ilişki yaşamaya engel olduğuna ikna olmuştum. Kız arkadaşımla üç yıldır bir ilişkimin olması benim için müthiş bir zafer.

İnflamatuvar Barsak (Bağırsak) Hastası diğer kişilere öneriler

En iyi öneri; kendi vücudunuzu dinleyin ve neyin iyi geldiğini neyin gelmediğini görün. Kendiniz için işe yarayan çözümler bulun. Yani başkalarının size yapmanızı söylediklerini yapmak yerine yapmaktan keyif aldığınız şeyleri bulun. Hayatınızı, kendiniz için mümkün olan en iyi şekilde yaşayın. Bu çok kişiye özel bir şeydir.

Unutmayın: Kronik bir hastalığınız olsa da diğer insanların yapabildiği normal şeyleri hala başarabilirsiniz.

Uyarı: TIBBÎ ÖNERİ YERİNİ TUTMAZ. Bu hastaların hikayeleri bilgi amacıyla verilmektedir ve tıbbî profesyonel yardım, öneri, tanı veya tedavi yerine kullanmak amacıyla değildir. Sağlığınızla ilgili herhangi bir karar vermeden önce doktorunuza danışmalısınız.